VERGİLENDİRME
1894'de, William Willard Howard Ermeni katliamlarını araştırmak için on beş gazete muhabirinden oluşan bir grupla Ermenistan'ı ziyaret etti.Karşılaştığı yağmaların yanı sıra , adaletsiz bir vergi sisteminin neden olduğu korkunç yıkım ve açlığı şöyle anlattı:
"Köylü, mültezimlerin yasadışı gasplarına Osmanlı memurların talepleri ve aşiretlerin akınları yüzünden zenginliklerini kaybedip açlıktan ölecek hale gelmişti.Normal zamanlarda , köylünün kendi kullanımı için ürününün dörtte birini ayırması makuldü.Dörtte bir payı aşiret korumasından yararlanmak için haraç olarak Kürt komşularına , bir diğer dörtte biri diğer devlet vergilerine , üçüncü kısmı da yerel görevlilere verirdi.Ayrıca, kendisine düşen dörtte biri Kürt akıncılara kaptırdığı da çok olurdu.Geçen yılki gibi , faal zulüm zamanlarında, Kürtlerin hayvanlarını Ermenilerin buğday tarlalarında otlattıklarını ve hasat zamanında harman yerini basıp taşıyabilecekleri tüm tahılı çalarak , onlara yiyecek olarak sadece saman bıraktıklarını kendi gözlerimle gördüm.
" Bu durum mültezimlerin hiç umurunda değildi.Bir yıl içinde , aynı vergiyi iki kez toplamak adettendi.Eğer köylü vergiyi ödeyemeyecek durumdaysa , askerden dayak yer, işkence görür, kadınları kızları tecavüze uğrardı.
"Mültezimler bu şekilde kana susamışlık ve zalimliklerini ortaya koyarken , mutfak eşyalarına varıncaya kadar, taşınabilir mülkiyet değerinin yirmide birini komik ihalelerle Müslüman alıcılara satıyordu.Böylece köyler soyup soğana çevrildikten sonra , köylü ot ve tarla bitkileri ile açlığını bastırmaya çalışıyordu .
Kısaca Fahiş Vergiler
1. Adaletsiz ve yiyici mültezimler.
"Köylüler , vergi mükellefleri ve mülklerine dayanılmaz derecede yüksek vergiler salmamaları için , mültezimlere rüşvet vermeye zorlanıyorlar.Daha çok rüşvet almak için , mültezimler ödenecek verdiler üzerinde rahatlıkla oynayabıiliyorlardı.Bu da biribirinin yerine geçen memurlar için şantaj imkanı yaratıyor .
2. Adaletsizlik ve acımasız vergi toplama
Mültezimler ve adamları halktan hediye ve rüşvet alma yollarında adeta uzman olmuşlardı .Kural olarak, bütün halkın köyde olduğu Pazar günleri köylere gider , ayinleri keser ve kiliselere saygısızlık ederek, küfür ve hakaretle vergi toplamayı adet edinmişlerdi.
Halkın yoksulluğunu hiç umursamazlar , hatta ciddi kıtlıklar sırasında, insanlar açlıktan ölürken bile vergiler bütün acımasızlığıyla toplanırdı.Gıda ve çiftlik aletlerine vergi niyetine el konulur, insanlar faiş faiz oranlarıyla tefecilerden borçlanmaya , çiftlik ve gelecek ürünlerini ipotek etmeye zorlanırlardı.Bu şekilde vicdansız görevliler Ermeni köylerin mülkiyetini ele geçirirken , köy sakinleri fiilen köleleşirlerdi.
Mültezimler genellikle aldıkları vergileri düşük gösterirler, aldıkları karşılığında makbuz vermezler, bu yüzden de aynı vergiler genellikle defalarca toplanırdı.
3. Vergilerin açık arttırma yoluyla toplanması
Güçlü Kürt ağaların aşiretleri malikane sahibi olurlar, çünkü bu konum çoğu kez açık arttırmada en yüksek teklifi verene gider .Ağa o zaman yönetimin belirlediği miktarı toplarken , dilediği kısmını kendisine ayırır.Mültezimler köyleri ziyaret ederlerken, yanlarına memurlar ve askerleriyle geldiklerinden , onların atlarının yem ve bakım masrafları da köylülerin üstüne yıkılır.Köylere vergi toplamak için gönderilen memurlar ve askerler pek tabii ki kendilerine de bir şeyler ayırırlar .
1893'te bir köy aşırı talep eden Mustafa Paşa adlı bir Kürt aşiret resini hükümete şikayet etmiş, ama hiçbir şey düzelmemişti.Şikayetten haberdar olan aşiret reisi kalan ekini silip süpürmeleri için koyun sürülerini göndermişti.
■ Mültezim. Eskiden hazineye verdiği belli bir para karşılığında bir köy veya kasabanın ,aşar gibi vergi ve resimlerini toplayan kimselere verilen ad.
Kaynak .Rafael Lemkin'in Ermeni soykırımı dosyası
Cahit Çagabey