GÖK BOŞLUĞUNDA BİR DÜNYA. Milyonlarca yıl önce, gök
boşluğunda sıcak bir gaz bulutu belirdi. Bu bulut,
uzun bir gelişme sonunda dünyamız olacak. Biz insanlar, acı
ve tatlı bütün serüvenlerimizi onun üstünde
yaşayacağız: Öykümüz, güneşin parlak ışıkları altında
renklenen bu bulutla başlıyor. Sıcaklığın bulutumuzdaki
hidrojen ve oksijen bireşimini göğe uçurduğunu varsayıyoruz.
Yaşamımızın gerçekleşmesi için gereken su kalın bir
bulut halinde dünyamızı çevrelemiş olmalı. Yoksa dünyamız
soğuyamazdı. Bu, öylesine kalın bir buluttu ki güneş
ışınlarının dünyamıza ulaşmasına engel oluyordu. Dünyamız
karanlıktı, bundan ötürü de soğuması hızlanmıştı.
Soğuma, milyonlarca yıl sürmüştür herhalde. Isı, kaynama
derecesinin altına düştüğü zaman, dünyamızı çevreleyen
bulut sağanaklar halinde boşanmaya başlamıştır. Böyle olmasaydı
suyu nereden bulabilirdik? Dünyamızdaki
boşluklar sularla dolmuştur. Yağmurların tuzsuz olduğunu
biliyoruz. Tuz, okyanuslara, uzun jeolojik çağlar
boyunca kara parçalarından taşınmıştır: İnsan tohumlarının
varlaşabilmesi için tuzlu sular gerekiyordu.
DÜŞÜNCE TARİHİ
ORHAN HANÇERLİOĞLU