Okumaya dair çoğu zaman yanlış algılarımız vardır, feodal gelenek ve ananelerin hüküm sürdüğü bir iç ülkede yaşıyoruz 'dünya genellemesinde okuma kültürünün en düşük olduğu bir sömürge hukukuna tabiiyiz.
Kuran'ı Kerimin alak süresinin ilk ayetlerinde okumanın önemine vurgu yapılmaktadır '' ikra' bismi rabbikelleziy halak halekal'insane min 'alak ikra' ve rabbükel'ekrem elleziy 'alleme bilkalem allemel'insane ma lem ya'lem'' '' Yaratan Rabbinin adıyla oku! O, insanı bir alekadan (embriyodan) yarattı, Oku! Rabbin sonsuz kerem sahibidir, O Rab ki kalemle yazmayı öğretti, İnsana bilmediği şeyleri öğretti.''
Diğer taraftan Said-i - Kurdî Kurd Teavun ve teraki Gazetesi hicri 1324 - miladi 1908 baskısı birinci sayısında xwendin, xwendin, xwendin diyor, okumanın ve öğrenmenin bu kadar apaçık önemini bildiğimiz halde günde yarım saatimizi bile ayırdığımız söylenilemez.
Öğrenme isteği insana verilmiş en büyük iyiliklerden bir tanesidir, Okumak, araştırmak ve bazı şeyleri bilince çıkarmak, ufkunu genişletip, devamlı ileriye gitmeyi düşünmek insanın tabiatında vardır.
Okuma kültürü açısından baktığımızda''Birleşmiş Milletler İnsani Gelişim Rapor’unda kitap okuma oranında Türkiye, Malezya, Libya ve Ermenistan gibi ülkelerin bulunduğu 173 ülke arasında 86. sıradadır.'' dolayısıyla Türkiye içindede bölgemizin okuma sıralaması en sonlardadır, bu itibarla okumanın ve eğitimin önemini anlatacak bu misyonu üstlenecek aydın gazeteci, yazar, çizerlere görev düşmektedir, hani derler ya ''nasıl yönetilmek isterseniz öyle yönetilirsiniz'' ilçemizin okuma kültürünün ne düzeyde olduğunu merak ediyorsak ilçemizin aydınları olan gazetecilerimize, yazarlarımıza bakmamız yeterli olacaktır.
Beşeri bir varlık olan İnsanın hiç olmazsa kendisini tanıyıp bilmesinin ve bundan yola çıkarak bir çok şeyi öğrenmesinin yolu okumaktan, öğrenmekten ve onun nihai sonucu olan ilimden geçer.
Bi rasti em çima dixûnin? Bu soruyu ilçemizde kaç kişi kendisine sormuştur, acaba bizler neden okumak zorundayız? Bu soruya kaçımız cevap aradık? ilçemizin aydın misyonunu elinde bulunduran yerel gazete sahipleri ve muhabirler acep ne kadar toplumu aydınlatmaya, okumaya, teşvik etmiştir, eğer ilçemizde halkın istediği şekilde değilde egemenlerin arzuladığı şekilde gelişmeler oluyorsa o ilçedeki gazetecilerin her boyutuyla kendilerini gözden geçirmesi gerekir, halkın beklentilerine cevap olamayan gazetelerin maddi beklentilerden başka bir fonksiyonu yok demektir.
Cahit Çağabey