Tarihin Gölgesinde Kahramanlık ve Fedakarlık
1912-1913 yıllarında gerçekleşen Balkan Savaşları, Osmanlı İmparatorluğu'nun en çetin sınavlarından biri oldu. Bu süreçte Osmanlı'nın savunma hattındaki şehirlerden Edirne ve İşkodra, sadece askeri mücadelenin değil, aynı zamanda milletlerin dayanıklılıklarının ve insan hikayelerinin destansı anlatımlarıyla dolu bir sahne haline geldi. Bu iki kuşatma sırasında Kürt savaşçılarının kahramanlıkları, Jön Türklerin beklenmedik geri çekilişleri ve Laz kadınlarının fedakarlıkları, Osmanlı'nın çok uluslu yapısının hem zorluklarını hem de gücünü ortaya koydu.
Kürt Savaşçılarının Kahramanlıkları
Edirne ve İşkodra'nın müdafaası sırasında Kürt savaşçıları, özellikle cesaret ve disiplinleriyle dikkat çekmiştir. Anadolu'nun doğusundan gelen bu savaşçılar, zor doğa koşulları ve düşmanın sürekli baskısına rağmen mevzilerini terk etmeyerek Osmanlı ordusunun belkemiği olmuşlardır. Kürt birlikleri, Osmanlı'nın çok uluslu ordusunun sembolü olarak, sadece savaş alanında değil, Osmanlı toplumundaki dayanışma ruhunu temsil etmiştir.
Edirne müdafaasında, Kürt savaşçıları dar geçitlerde direniş göstererek Bulgar kuvvetlerini yavaşlatmış, hatta kimi zaman saldırıya geçerek düşman hatlarını bozguna uğratmışlardır. İşkodra cephesinde ise bu kahramanlar, uzun süren kuşatmaya rağmen teslim olmayarak Osmanlı'nın şerefini koruma uğruna kendi canlarını hiçe saymışlardır. Bu kahramanlıkları, sadece bir askeri başarı değil, aynı zamanda fedakarlığın ve sadakatin simgesi olmuştur.
Jön Türklerin Kaçışı: Savaşın Gölgesindeki Ayrılıklar
Kürtlerin ve diğer Osmanlı askerlerinin bu fedakarlıklarına rağmen, Jön Türkler arasındaki bazı liderlerin savaştan kaçışı ve sorumluluklarını terk etmeleri, Osmanlı'nın içindeki siyasi çatlakları açığa çıkardı. İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne bağlı bazı Jön Türk subayları, beklenmedik bir şekilde cepheleri terk ederek yalnızca askeri düzeni değil, aynı zamanda Osmanlı ordusunun moralini de zayıflatmıştır. Bu durum, sadece bir stratejik yenilgi değil, aynı zamanda savaşın Osmanlı toplumundaki ayrışmaları nasıl derinleştirdiğini de göstermektedir.
Laz Kadınlarının Fedakarlığı
Savaş sırasında, Laz kadınlarının gösterdiği fedakarlık ve cesaret, Balkan Savaşları'nın en unutulmaz hikayelerinden biri olarak tarihe geçmiştir. Savaşın etkisiyle erkekler cephedeyken, Laz kadınları yaralı askerlerin tedavisi ve cephe gerisindeki lojistik desteğin sağlanmasında hayati bir rol oynamışlardır. Özellikle yaralı askerlerin taşınması, tedavisi ve beslenmesi için yapılan seferberlikte Laz kadınlarının ön saflarda olması, Osmanlı kadınlarının savaştaki rollerini yeniden tanımlamıştır.
Kimi zaman silah taşımış, kimi zaman ordu için yemek hazırlamışlardır. Edirne ve İşkodra kuşatmalarında, yaralıların taşınması için kurulan yardım ekiplerinde Laz kadınlarının öncülüğü, hem Osmanlı ordusuna hem de savaştan etkilenen sivil halka umut vermiştir. Bu kadınlar, savaşın getirdiği zorluklara rağmen neşeli türküler söyleyerek moral kaynağı olmuş ve dayanışmanın en güzel örneklerinden birini sergilemişlerdir.
Edirne-İşkodra kuşatmalarında yaşananlar, Osmanlı'nın çok uluslu yapısının çatışmalar kadar dayanışma anlarında da kendini gösterdiğini kanıtlar. Kürt savaşçılarının kahramanlıkları, Laz kadınlarının fedakarlıkları ve Jön Türklerin zayıflıkları, bu dönemin hem zafer hem de yenilgiyle şekillendiğini ortaya koyar. Tarih, sadece kazananların hikayelerini değil, aynı zamanda bu tür insanlık derslerini de hatırlamayı gerektirir. Edirne ve İşkodra'nın müdafaasında bir araya gelen bu farklı unsurlar, ortak bir kaderi paylaşmanın ne demek olduğunu anlatır. Bu hikayeler, Osmanlı'nın son yıllarındaki mücadele ruhunun canlı birer portresi olarak kalacaktır.
İşkodra kuşatmasının destansı direnişi o dönemin tanıklarının aracılığı ile sözlü Kürt edebiyatı Dengbêjlik sayesinde günümüze kadar gelmiştir, günümüzde de Dengbêj Şakıro'nun sesinden dinleyebiliriz.
Şarkının sözleri ise şöyle.......
Edirne, İşqodre di mehserê de mane
Contirkan namus firotine bi peran e
Şer qelibî ser milê lawê Kurdan e
Hewara me li jorê bi Xwedê
Li jêrê pênçsed jinê Lazan e
Zendê zer badane
Bi hewara şehîd û gazîyan canê xwe dane
Edirne, İşkodra muhasarada kalmış Jön Türkler namusu paraya satmış Savaşın yükü Kürd oğlunun omuzlarına binmiş Umudumuz yukarıda Allah Aşağıda beş yüz Laz kadını Sarı kolları sıvamış Şehit ve gazilere yardım için canlarını feda etmişler