Bir varmış bir yokmuş, Adem ve Havva isimli iki sevimli insan varmış. Tanrı onları cennet bahçesine yerleştirmiş ve "Bakın bu bahçe sizin oyun alanınız. İstediğiniz her şeyi yiyin, için, hoplayın, zıplayın. Ama şu elma ağacına yaklaşmayın!" demiş.
Adem ve Havva günlerini mutlu mesut geçirirken, cennet bahçesinde sek sek oynayıp meyve kokteylleri yudumlarken, elma ağacı sanki onlara "Gelin beni koparın, ben çok lezzetliyim!" der gibi göz kırpıyormuş. Tabii, Adem ve Havva'nın kulaklarında sürekli Tanrı'nın sesi yankılanıyormuş: "Elma ağacına dokunmayın, sakın ha!"
Bir gün, Havva biraz meraklı biraz da yaramaz bir ruh haliyle elma ağacının yanına gitmiş. Adem de onu takip etmiş çünkü o da en az Havva kadar meraklıymış. Tam ağacın altında durmuşlar ki, bir yılan çıkagelmiş. Bu yılan, bildiğiniz yılan değil, konuşan, espri yapabilen, biraz da kurnaz bir yılanmış.
Yılan, "Hey çocuklar, neden bu kadar çekingen davranıyorsunuz? Bu elmalar var ya, cennetin en iyi meyveleridir. Bir tane koparsanız dünya yerinden oynamaz, değil mi?" demiş.
Havva, "Ama Tanrı elma yememizi yasakladı. Belki de mideye dokunuyordur," diye cevap vermiş.
Yılan, "Ah Havva, sen de çok komiksin! Tanrı'nın aslında şakacı olduğunu bilmiyor musun? Şu elmayı kopar, sonra oturup birlikte kahkahalar atarız," demiş.
Adem araya girerek, "Bence Tanrı’nın şakalarına pek benzemiyor ama bir deneyelim bakalım," demiş.
Havva elini uzatmış ve elmayı koparmış. Tam o anda gök gürültüsü gibi bir ses duyulmuş: "Adem! Havva! O elmayı yemeyin demedim mi size?!"
Adem ve Havva bir anda irkilmiş, ellerindeki elmayı düşürmüşler. Havva, "Tanrı, aslında biz sadece ağacın sağlam olup olmadığını kontrol ediyorduk. Malum, cennet de olsa arada bakım yapmak lazım," demiş.
Tanrı gülerek, "Pekala, bakalım bu yasak elma size ne öğretecek," demiş ve onları cennetten yeryüzüne göndermiş.
O günden sonra Adem ve Havva dünyada yaşamaya başlamış. Havva elma tarifleriyle ünlü olmuş, elmalı turta, elmalı kurabiye yapmış. Adem ise bahçede çalışırken bir yandan da elmanın ne kadar faydalı olduğuna dair dersler vermiş. Ve ne zaman bir elma ağacı görseler birbirlerine göz kırparak, "Bir daha yasak elma işine girmeyelim," diye gülüşürlermiş.
EmoticonEmoticon