KENTLEŞME VE KÜRTLERİN KENDİ KADERİNİ TAYİN HAKKI
Ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı bir nevi hem yerel hem de genel anlamda kendilerini yönetme, kendi yasalarını, kanunlarını oluşturma, istedikleri takdirde kendi devletlerini kurma hakkıdır.
Kürtlerin Cumhuriyet öncesi kendi kendilerini ulusal anlamda yönetmek isteği üzerine yaptıkları ilk teşşebüs 1847 Botan beyi (Mîrê Botan Bedîrxan) Bedirhan bey, ikincisi ise 1880 deki Şeyh Ubeydullahi Nehri serhildanlarıdır.
Kürtler yaşadığı çoğrafyada (Kurdistan) on yıllardır karşı karşıya olduğu sömürge sistemi ve onun asimilasyon politikalarına, siyasi, ekonomik, sistemli devlet baskıları ile yerleşim bölgelerine yapılan barajlar ve benzeri göçertme politikaları gibi nedenlere dayalı olarak sık sık iç ve dış göçler yaşamaktadır.
KENT VE KENTLEŞME
KENT
Kent, anlaşılabilir tabiri ile toplu yerleşik alanlarının yaygın kullanılan adıdır, Kırsal olmayan şeklinde de tabir edilebilir, kentin tanımına geçmeden kırsal kesim deyince neyi kastettiğimize biraz açıklık getirmekte yarar var, Kırsal kesim, genel anlamda kentin karşıt anlamı olarak nüfusun büyük çoğunluğunun tarım ve hayvancılıkla uğraştığı yerleşim yerleridir.
Bir yerleşme biçimi ve kollektiv bir yaşam alanı olarak Kent, ilk insan topluluklarından günümüze gelişme süreci içinde yakın çağların ve belli bir toplumsal aşamanın ürünüdür.“Kent, sosyal, politik, ekonomik ve kültürel nitellikleri yönetim biçimi ve nüfusu bakımından kentleşmemiş bölgelerden ayırt edilebilen, genellikle ''ekonomik kriterlere göre kent, mal ve hizmetlerin üretim, dağıtım ve tüketimi sürecinde toplumun sürekli olarak değişen ihtiyaçlarını karşılamak için ortaya çıkan bir ekonomik mekanizmadır''.
Kent sosyolojisini, kentin ortaya çıkışından günümüze evrimini ve toplumsallaşma sürecine katkısını araştıran sosyolog Louis Wirt' Toplum bilimi ölçütüne göre kent’ i “Toplumsal bakımdan benzerlik göstermeyen bireylerin oluşturduğu, göreceli olarak geniş, yoğun nüfuslu ve mekanda süreklilik niteliği olan yerleşik alan olarak nitelemektedir.
Kent kavramını genel anlamda kısaca tanımladıktan sonra kentleşme üzerine kısa bir tanımlamaya gidebiliriz.
KENTLEŞME
Kentleşme günümüzden 5,000 ( beş bin) yılı aşkın bir süre önce Mezopotamya'da ortaya çıktığı bilinmektedir, Kentin gelişimine ilişkin açıklamalarından da anlaşılacağı gibi, kentleşmeye sebebiyet veren nedenler, köy ve kent arasındaki itici ve çekici etkenler, kırsal kesimlerde oluşan nüfus fazlalığını buralardan iten faktörlerin yanısıra bu fazla nüfusu kentlere çeken olgularda olmaktadır.
Dar anlamda Kentleşme, kent sayısının ve kentlerde yaşayan nüfusun artması anlamını taşımaktadır, Kent nüfusu kırsal kesimden (köy) şehire (kent) göçlerle artar, Gelişmiş olan devletlerde kentleşme bu şekilde nüfus akınları halinde gerçekleşir.
C. Çagabey
Read More