Marx
ve Engels, toplumun sınıflara bölünmesinin, üretim araçlarının yani toprak,
toprakaltı, iş aletleri, bir başka deyişle maddi malların üretilmesi için
insanlara gerekli olan her şeyin, özel mülkiyet haline gelmesine bağlı olduğunu
kanıtlamışlardır. Toplumun azınlığı oluşturan bir kesimi, üretim araçlarına
sahip olmayan öteki kesimini sömürme olanağına sahip oldu.
Sömürücü toplumda sınıflar, diyordu Lenin, gruplarından birinin, üretim araçları karşısındaki farklı durumu nedeniyle, öteki grubun emeğine sahip çıkabildiği insan topluluklarıdır.
Sömürücü toplumda sınıflar, diyordu Lenin, gruplarından birinin, üretim araçları karşısındaki farklı durumu nedeniyle, öteki grubun emeğine sahip çıkabildiği insan topluluklarıdır.
Toplumun köleler ve efendiler olarak sınıflara bölünmesi, insanlık tarihinin tanıdığı ilk bölünmedir. Feodalizme geçişle, toplum, feodaller sınıfı ile serf köylüler sınıfını içerir.
Burjuva toplumu nitelendiren şey, temelde karşıt iki sınıfın, burjuvazi ile proletaryanın varlığıdır. Burjuvazi, üretim araçlarına sahiptir ve bunları artı-değer sağlamak için işçileri sömürmekte kullanır. Proletarya, üretim araçlarından yoksun olan ücretli işçiler sınıfıdır ve bu yüzden de kapitalist sömürünün boyunduruğu altındadır. Kapitalist rejimde, bu sınıfların yanında, büyük toprak sahipleri sınıfı, köylüler ve feodal kalıntılar vardır.
Burjuvazi ve proletarya, uzlaşmaz karşıt, yani çıkarları birbiriyle çatışan ve aralarında uzlaşmaz bir düşmanlık bulunan sınıflardır. Kapitalizm geliştikçe proletarya sayıca büyür, giderek kendi sınıf çıkarlarının bilincine varır ve burjuvaziye karşı savaşım için ilerler ve örgütlenir. Burjuvaziye karşı proletaryanın sınıf savaşımı, burjuva toplumun temel özelliğidir. Kapitalist toplumun en devrimci sınıfı olan proletarya, [sayfa 80] kapitalizmin mezar kazıcısıdır.
Kapitalist rejimde burjuva devlet, ekonomik, toplumsal ve politik eşitsizliğin bekçiliğini yapar. Üretim araçlarının kapitalist özel mülkiyetini korur, emekçilerin sömürülmesini destekler ve onların kapitalist düzene karşı yürüttükleri savaşımı bastırır.
Burjuva toplumbilimcileri ve hukukçuları, burjuva devleti, sınıflar-üstü, toplumun üstünde bir devlet olarak gösterir. Gerçekte ise, burjuva devlet, ekonomik planda egemen sınıfın politik örgütü, burjuvazinin diktatörlük aracıdır. Sömürücü devletin başlıca görevi, sömürülen büyük çoğunluğu, egemen sınıflar karşısında itaatli ve onlara tabi bir durumda tutmaktır. Burjuva devlet şekilleri farklıdır (monarşi, cumhuriyet, faşist diktatörlük), ama nitelikleri aynıdır, burjuvazinin her çeşit diktatörlüğünü temsil ederler. Devlet, ücretli-emeğin sermaye tarafından sömürülmesini içeren rejimi korumak ve güçlendirmekle yükümlüdür.
EmoticonEmoticon