<a href='https://cahit-cagabey.blogspot.com/' itemprop='url' title='Cahit Çagabey '> Cahit Çagabey

Bundan yıllar öncesi...

Hindistan'ı yeniden yaratan büyük devlet adamı Gandhi, açlık grevindedir.

Bunun nedeni de ülkesindeki Budistler'le Müslümanlar arasında devam eden kanlı soykırımdır.

Gandhi'nin doğup büyüdüğü topraklar, (Emperyalistlerin kışkırttığı)bir kanlı iç savaş dramına sahne olmaktadır.

Ordu ve polis bu durum karşısında acz içindedir.

Devleti yönetenler giderek büyüyen bu kanlı çılgınlığa karşı hiçbir şey yapamamaktadırlar.

***

Köleci üretim tarzı

Kölelik, tarihin kaydettiği en kaba ve en açık ilk sömürü şeklidir. Bu dönemi, hemen hemen bütün halklar yaşadı.
Üretici güçlerin çoğalması, toplumsal işbölümünün ve değişimin gelişmesi, ilkel toplumdan köleliğe geçişin temelini oluşturur.
Demirden yapılmış araçlar, kölelik düzeninde üstünlük sağladılar. Demirin üretilmesi, bu dönemde öğrenilmişti. Demir araçlar, insana, kendi faaliyetlerinin alanını genişletme olanağını verdi. Bir demir balta aracılığıyla orman ve çalılarla kaplı topraklar ekilir hale getirilebilir; demir saban, daha geniş toprakları işleme olanağını verebilirdi. Tarımda sadece tahıl ve sebze üretimi ile yetinilmedi, tarımsal ürünlerden şarap ve tereyağ yapımına da başlandı. Madeni aletlerin yapımı, zanaatçılığın doğmasına neden oluyor. Zanaatçıların iş alanı, gittikçe daha bağımsız hale geliyor. Bu, zanaatçılığın tarımdan ayrılması, ikinci büyük toplumsal işbölümü meydana geldi.

BURJUVA TOPLUMU

Marx ve Engels, toplumun sınıflara bölünmesinin, üretim araçlarının yani toprak, toprakaltı, iş aletleri, bir başka deyişle maddi malların üretilmesi için insanlara gerekli olan her şeyin, özel mülkiyet haline gelmesine bağlı olduğunu kanıtlamışlardır. Toplumun azınlığı oluşturan bir kesimi, üretim araçlarına sahip olmayan öteki kesimini sömürme olanağına sahip oldu.
Sömürücü toplumda sınıflar, diyordu Lenin, gruplarından birinin, üretim araçları karşısındaki farklı durumu nedeniyle, öteki grubun emeğine sahip çıkabildiği insan topluluklarıdır.

AMERİKAN DEVRİMİ

Amerikan Bağımsızlık Savaşı (1775-1783)
1760’ların başında Britanya imparatorluğu ile Amerika’daki kolonileri ve
Amerikan yerlileri (Indianlar) arasında patlak veren anlaşmazlıklar ve
çatışmalar 1775/76’da Britanya (İngiliz) sömürge yönetimine karşı bağımsızlık
savaşına dönüştü. Bu savaşın önderleri George Washington (Amerikan Kuvvetleri
Komutanı), Benjamin Franklin, Thomas Jefferson ve Samuel Adams idiler.

NEOLİTİK DÖNEM M.Ö. 8000-5500)

Son buzul çağının bitişiyle iklimde meydana gelen değişim daha ılıman ortamda yaşayan bitki ve hayvan türlerinin çoğalmasına olanak vermiş, günümüzdekine benzer doğal bir ortam oluşmuştur. Arpa, buğday gibi bitkilerle koyun, keçi ve domuz gibi hayvanların yabani ataları bu ılıman ortamın flora ve faunasının arasına girmiştir.Bu olumlu değişimin sonucunda insanlık tarihinin ilk büyük devrimi olarak kabul edilen NEOLİTİK DEVRİM yaşanmıştır. Neolitik devrim insan topluluklarının binlerce yıl boyunca geçimini sağladığı avcılık ve toplayıcılık yerine üretime başlaması yani tarım ve hayvancılığı öğrenmesidir. Neolitik devrim elbette ki dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşayan değişik insan guruplarınca aynı anda yaşanabilmiş değildir.Elde edilen arkeolojik verilere göre, bu devrim ilk kez Ortadoğu’da ve M.Ö. 9000-7000 yılları arasında uzun bir süreç sonunda gerçekleşmiştir.

EĞER

Eğer, herkes kendini kaybedip seni suçladığı zaman, sen soğukkanlılığını koruyabilirsen;

Eğer, herkes senden kuşkulandığında sen kendine güvenip tüm şüpheleri hoşgörüyle karşılayabilirsen;

Eğer, sabırla bekleyebilir ve beklemekten yorulmazsan ; ya da iftiraya uğradığında yalana yalanla karşılık vermezsen ve kin tutana kin duymazsan ;

Eğer, düşlere kapılmadan düş kurabilir; düşünebildiğin halde düşüncelerinin kölesi olmazsan ve aynı zamanda ne çok uysal olup ne de çok akıllıca bir tavırla konuşmazsan ;

HİÇ

Dökülmüyor bir türlü sözcükler dilimden, dil ile parmaklar arasında bir iletişim sorunu yaşıyorum, kapsama alanı geniş değil kafamdan geçenler dille yetişmiyor, parmaklara ulaşmıyor, parmaklar kağıt üzerinden dans etmiyor, figürler anlamsız, virgüller uzun bekleyiş içinde bir nokta bekliyor, dökülmüyor bir türlü dilden kağıda, kalem aracılık etmiyor seni yeterince anlatacak bir cümle olmazsa, gözlerin eksik kalıyor sözlerin içinde yeni yetme bir çocuk gibi bakıyorum dünyaya karşımda duran hayalin bir ilham kaynağı belki bir hiç yazarım, bir hiç çizerim umud neylersin.

Before I Was A Mom Before

* I was a Mom

* I made and ate hot meals.

* I had unstained clothing.

* I had quiet conversations on the phone.

* Before I was a Mom

* I slept as late as I wanted

* And never worried about how late I got into bed.

* I brushed my hair and my teeth everyday.

* Before I was Mom

* I cleaned my house each day.

* I never tripped over toys or forgot words to lullabies.

Amerİkan Yayilmaciliğinin Taşeronlari: Turancilar

Cahit Çagabey Nisan 21, 2013

Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra, turancı-türkçü ideolojileri ile Amerikan yayılmacılığına taşeronluk yapan faşist hareketin en büyük hayal kırıklığı Azerbaycan’daki darbe dönemine ilişkindir. Kutlarım sizi, o döneme ilişkin olarak çok doğru tespitlerde bulunmuşsunuz.

Ehmedê Xanîyî anlamak (Mem û Zîn'den bir kesit)

Cahit Çagabey Nisan 21, 2013

EHMEDÊ XANÎ

MEM Û ZİN

Sana olan eğilimdir aşıkları çekip götüren

Ve de senin derdindir gönüllere acı veren

Sendin şirini pervize şekerleştirende

Ferhat’a kanlı gözyaşları döktürende

Leyla’yı mecnuna sen bela ettin

Ve ramimi veysiye sen ram ettin

Yusuf’u niçin gösterdin züleyhaya

Vamıkı nasıl kavuşturdun azraya

ÇATIŞMA VE GELİŞİM

HERAKLIT VE KARSITLIKLARIN BIRLIGI YASASI (MO.5.YY)

Gelisim, karsit guclerin karsilikli catismasi ile olur. Dusuncenin dusunce ile, insanin insanla,erkegin kadinla,siniflarin siniflarla,halklarin halklarla savasi, evrenin uyumlu butunlugunu saglar.Bunun icin savas, catisma, herseyin basi anasidir. Her nesne var olabilmek icin karsitina gereksinim duyar.

`CATISTIKCA,AYRILMAYA CALISTIKCA DAHA DERIN BI ANLAMDA BIRLESTIKLERINI,BIR YAYLI CALGININ YAYIYLA TELLERI GIBI UYUM ICINDE BUTUNLESTIKLERINI
ANLAYAMIYORLAR` der HERAKLIT...

Ufak seyleri dert etmeyin

BİLMEMENİN RAHATLIĞINI DUYUN

Bir zamanlar yasli ve bilge bir adamin yasadigi bir köy varmis.Köylüler ne zaman bir konuda çikmaza girseler, kaygiya kapilsalar, bu adamin yanina kosarlar ve onun açiklamalariyla tatmin olurlarmis. Bir gün köyün çiftcilerinden biri büyük bir telas içinde bilge adama gelmis. Bilge adam, bana yardim et. Konkunç birsey oldu. Öküzüm öldü, tarlami sürecek baska hayvanim yok. Söyle bana, bundan daha kötü ber sey olabilirmi? Bilge adam cevap vermis: OLABILIR de OLMAYABILIR de.

İçinden geçenleri insan herşeye rağmen söylemeli...

Herşeye rağmen insan doğru bildiğini ve içinden gelenleri söylemeli Gerçi tarih sahnesine geri dönücek olursak, içinden geçen herşeyi dürüsçe ve dosdoğru söyliyen insanların ya zindanlara atıldığını,ya sürüldüğünü ya öldürüldüğünü görürüz, ama siz yinede doğru bildiğinizi söylemekten vazgeçmeyin Olaki yine afaroz ediliceksiniz, Olaki yine belki toplum dışına itiliceksiniz, Olaki en yakınlarınız bile,bazen size yüz çeviricek Olsun,siz kendi kendinizden yüz çevirmedikten sonra isterse bütün dünya size sırtını dönsün, çünkü bi insanın kaybediceğe en büyük değer, kendi kendine olan sevgisi ve ihtimamıdır.

Düşünce Gücü Varmıdır?

Alman Focus Dergisi, düsünce gücünü gelistirmenin yollarini açiklayan bir yazi yayinlamis. İste herkesin uygulayabilecegi ipuçlari:

Sabahlari gözleriniz kapali dus alin. Lifinizi, sabununuzu, sampuaninizi el yordamiyla bulun. Böylece dokunma duyunuz gelisir.

Sag elini kullananlar sol, sol elini kullananlar sag elle dis firçalamayi, saç taramayi denesin. Beynin farkli bölgeleri uyarilmis olur.

BUGÜN ENFAL KATLİAMININ YIL DÖNÜMÜ

Cahit Çagabey Nisan 14, 2013

*14 Nisan güney Kürdistan'da Enfal katliamının yıl dönümü. Enfal katliamı ile ilgili bildiklerimiz, bilmediklerimiz...
*Enfal resmi olarak 1986 yılında başlamış sayılsa da güney Kürdistan'da soykırım süreci 1983 yılında Kürd erkeklerinin katli ile başladı.
*On ile yetmiş yaş arası sekiz bin Kürd aynı gün evlerinden alınıp Irak'ın güneyindeki çöllerde çoğu diri diri gömülerek öldürüldü.
*Sene 1983. Kürd kadınları Musul ve Erbil'de zorunlu ikamete tabii kılındı.
*1986-1989 tarihleri arası çoğunluğu Kürt toplamda 185 bin Kürdistan'lı kimyasal silahlar ile öldürüldü.
*Irak Kürdistanı'da 4665 köyün 4000'i Enfal soykırımı ile yerle bir edildi. 185 bin Kürdistan'lı öldü. 1800 okul, 300 hastane, 3000 camii ve 27 kilise yıkılarak toplamda Kürdistan'da köylerin yüzde doksanı yer ile yeksan edildi.
*Halepçe katliamı Enfal katliamlarının en küçük ölçekli olanı idi. Sanıldığının aksine katliamlar 1989 yılında Zaxo'da son buldu.
*Kürdlerin 1983 yılından beri dünyanın en uzun süren yasını tuttuklarını, Barzani kadınlarının sadece siyah giydiğini ve 'Barzan Dulları' kavramının yas psikolojisinde yer aldığını biliyor muydunuz?

Apê Teyfûr

Cahit Çagabey Nisan 13, 2013

Zilan Katliamında Delirenler: Tayfûnê Zîlanî

OKU PAYLAŞ BİLGİLENDİR.. UNUTURMA
ayfunê Zîlanî; Bulanık'ta dilencilik yapan yaşlıca bir deli, gökyüzünde her uçak gördüğünde kendini yere atıyor ve hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Üzerinden çok zaman geçmedi Zîlanlı olduğu anlaşıldı.
Köyleri bombalamaya gelen uçakların dehşetine kapılıp delirmişti, ya da ağır bombardımanın etkisindeydi hala.

Hayat nedir? ne değildir?

Cahit Çagabey Nisan 12, 2013

Hayat nedir ve ne değildir?

Bu değişler gerçekten okunmaya değer .......

Hayat skor tabelası tutmak değildir.

Kaç arkadaşınız olduğu ya da kaçının sizi arkadaş kabul ettiği değildir.

Bu hafta sonu için planlarınızın olması değildir.

Haftasonunda yalnız olmanız da değildir.

Şu sıralar sevgiliniz olması değildir.

Geçmişte sevgiliniz olması değildir,geçmişte kaç sevgiliniz olduğu

değildir.

Bugüne kadar hiç sevgilinizin olmaması da değildir.

Sizi kimin öptüğü değildir.

Aileniz ya da onların serveti değildir. Hangi okula gittiğiniz değildir.

Hayat Felsefesi

Cahit Çagabey Nisan 12, 2013

İnsan Doğar Aşık olur Ölür

Hayata baslamak...

Richard Wilkins Ingiltere'de piyasaya çikan "Mental Tonic" (Zihin Açici) adli kitabinda yasam felsefesinden süzdügü ilkeleri siraliyor.

Iste onlardan birkaçi:

* Gerçek degisim kimi eski seyleri farkli görmeye baslamaktir.

* Pencerenizin cami kirliyse disari çikip manzarayi parlatmaniz bosunadir.

* Eger siz kendinizi sevmiyorsaniz baskasi neden sevsin.

* Ana babaniz dogumunuzdan sorumludur, yasaminizdan degil.

* Eger kendinize yön ariyorsaniz yolunu kaybetmis birine sormayin.

* Dostluk, ayri olduklari zaman insanlari birlikte tutar.

* Fedakarlik çiçegin köküdür.

SEYREDEN KİMSE YOKMUŞ GİBİ DANS ET!

Cahit Çagabey Nisan 12, 2013

Evlendikten sonra, bir çocugumuz, sonra bir tane daha
olduktan sonra hayatin
daha iyi olacagina inandiririz kendimizi.Sonra,
çocuklar yeterince büyük
olmadiklari için kizar, onlar büyüyünce daha MUTLU
olacagimiza
inaniriz.Bundan sonra, ergenlik çaginda çocuklarla
ugrasmamiz gerektigi için
öfkeleniriz.Kendimize çocuklar bu dönemden çikinca
daha MUTLU olacagimizi
söyleriz.Kendi kendimize yasamimizin yeni bir araba
alinca, güzel bir tatile
çikabilince, emekli olunca dört dörtlük olacagini
söyleriz.Gerçek ise, MUTLU
olmak için su andan daha iyi bir zaman
olmadigidir.Eger simdi degilse ne
zaman?

Kürdistan'ın Bağımsızlığı ve Ulusal Demokratik Halk Devrimi

Cahit Çagabey Nisan 11, 2013

İlkel çağlarda artı-değerin ortaya çıkışı ile birlikte, toplumsal sınıflarda tarih sahnesine çıkmıştı. Kapitalist olmayan, henüz ‘ulus’laşma(!) evresine gelememiş olan toplumlarda, söz gelimi antik çağdaki Atina ya da Asur’lularda da sınıflar vardı… Sınıf olgusu üretim ilişkileri ile ilgilidir. Devlet olgusu sınıf gerçekliğini açıklar…. Devletin sosyalizm dışındaki tanımı da sınıf gerçekliğini kanıtlar… Kapitalistler; devlet, ‘sınıflar arasındaki çelişki’yi uzlaştırmak için gereklidir der… Sosyalistler; devlet, artı-değerin üretimi ile sınıflara bölünen, paylaşım ve işbölümünün, yerini, sömüren-sömürülen ilişkisine bıraktığı sınıflı toplumlarda egemen sınıfın ihtiyaç duyduğu bir baskı aracıdır der…. Ortak görüş sınıf gerçekliği ve sınıf çelişkilerinin varlığının kabuludur.

Siz Kimsiniz - Kendinizi bulun

Cahit Çagabey Nisan 11, 2013

Bir sabah uyandığınızda dünyanın o kadarda önemsenecek bir tarafı olmadığını düşünmeye başlarsanız bilinizki artık siz eski siz değilsiniz artık ruh haliniz değişmiştir ve kesin olduğunu sandığıniz bir çok kararlar artık gözünüze o kadar kesin görünmemeye başlamıştır, Bu kararları ne dramatik ne de duygusal bir şekilde hatırlarsınız artık,

90/10 Sırrını keşfedin

Cahit Çagabey Nisan 11, 2013

Bu hayatınızı değiştirecek. 90/10 sırrı inanılmazdır! Çok azımız bunun farkındadır. Sonuç ?

Pek çok insan gereksiz yere stresten, dertlerden, problemlerden ve başağrısından acı çekmektedir.

Bu sır nedir ?

Hayatın %10'u, sizin başınıza gelenlerden oluşur.
Hayatın diğer %90'ına ise sizin bu başınıza gelenlere nasıl
davrandığınızla karar verilir.

Sahip olmak İstediginiz Şeyleri Değil, Elde Etmiş olduklarınızı Düşünün

Cahit Çagabey Nisan 09, 2013

Stres danısmanı olarak calıstıgım on yılı askın zamandan beri
gordugum en yıkıcı zihinsel egilim, insanların sahip oldukları seylere
degil, sahip olmak istediklerine odaklanmasıdır. Nelere sahip
oldugumuzun hic onemi yok gibidir; istedigimiz seylerin listesini uzatır
dururuz; ve tabii hic tatmin olmayız. "Su istegim de yerine getirilince
mutlu olacagım," diyen zihniyet, o istek yerine getirildikten sonra yine
aynı seyi tekrarlayacaktır.

YAŞAMA DAİR BİR KAÇ SÖZ

Cahit Çagabey Nisan 09, 2013

* Her gün üç kisiye iltifat et.

* Insanlarin gözlerinin içine bak.

* Imkanlarinin altinda yasa.

* Bir kavgada ilk sen vur ve sert olsun.

* Hakettigini düsündügünde maasina zam iste.

* Cesur ol. Degilsen bile öyle davran. Hiçkimse aradaki farki anlayamaz.

* Bol bol gülümse. Hem maliyeti sifirdir, hemde bedeline paha biçilmez.

* Insanlarin adlarini animsa.

* Asla birilerinin umudunu kirma. Belkide sahip oldugu tek sey odur.

Generalim tankınız ne güçlü!

Cahit Çagabey Nisan 07, 2013

Bir şiir bazen her şeyi değiştirebilir

Generalim tankınız ne güçlü!

tankınız ne güçlü ne güçlü

yüz insanı ezer geçer

ama bir kusurcuğu var

sürecek insan ister

Facebooktaki Kemalist Kız

Cahit Çagabey Nisan 07, 2013

Bazen en kötü, en sıkıntılı anınızda karşınıza birden birinin yaptığı bir hareket yada yanınızdan geçerken konuşanların bir cümlesi veya facebooktaki kemalist kızın yaptığı gibi bir şey karşınıza çıkar o zamana kadar yerle bir olan moraliniz birden şahlanır böyle bir şey başınıza gelirse bilinizki şanslısınız, çünkü gülmek güzeldir, her şey bir gülümseme ile tersine dönebilir.

Yaşamayı deneme

Yüreğimde ince bir sızı...İşsiz ve yalnızım
yıllar önce bıraktığım yerde sen yoksun
birkaç gündür sicim gibi yağmur yağıyor
bulutlarda bana düşman kesildi
üstüne üstlük ayakkabılarımda aşındı.
cebimdeki son parayı da harcadım
tuttum bir kitap aldım eskiciden
şiirle süslü bir roman.

KÜRDISTAN VE AVRUPA''DAKI KÜRTLERIN EGITIMI

Herşeyin başı eğitim olarak adlandırdığımız bu çağın gereği olarak tüm Kürt gençliğinin de bu seferberlikte yerini almasını isterdim. Fakat ne acıdır ki; ne ben istediğim şekilde kendi dilimde yazabiliyorum nede bu yazacaklarımı okuyacak Kürt gençliğinin büyük çoğunluğu kendi dillerinde anlayabilecek durumda değil endişesiyle Türkçe yazma zorunda kalıyorum.

Çünkü; Kürt toplumunun ekseriyetinde okuma,-ilkokuldan üniversiteye-maalesef bilmem kaçıncı planda kalmaktadır. Kendilerini basit,çaresiz,zavalı bir aşağılık kompleksine hapsetmiş, sanki gerek yurdunda ve gerekse Avrupada sürgünmüş,zindandaymışçasına elini eteğini çekmiş,üçüncü dünya ülkelerindeki medeniyettten uzak zavallı klanların yaptıkları gibi hayatı,öfkeyi,isteği,arzuları,minetti hep tamtam danslarında arıyor olmuşlar-uz-.canımız sıkıldı haydi bir halay çekelim,protesto edeceğiz haydi zılgıtlar çekip şarkı söyleyeleim v.b. gibi basit mantaliteyle yoğrulmuş yorgun, biçare bir toplum haline gelmişiz.

KÜRTLERDE EGITIM VE ÖGRETIM

EGITIM NEDIR?

Insanlarin diger insanlarla etkilesimlerinin maddi ve manevi ürünlerine kültür denir.insan sosyal bir canli oldugu icin, sürekli kültürlenmeye ugrar.Kültürlenmeye ugrayan kisi ögrendiklerini yine benzer yöntemlerle cevresine aktarir.bu bir sürectir, bu sürec cok fazla farklilik göstermez ve bu sekilde isler.insanlarin diger insansanlari belirli bir yöntemle, belirli amaclar icin,kasitli kültürlendirme sürecine Egitim denir.

sizi görüp tanrıyı görmeyen insanlar